12 Kasım 2008 Çarşamba

Acıya Şartsız Katlanmak = AŞK.

Sana olan hislerimin tecrübeyle bileşkesi ve duygularımın karışıklığında kalbimin hızlı atması tek bi şeyi işaret ediyor. “Acıya şartsız katlanmak.” Bu zor olan kısmı işte. Bu içimde birikmiş olan ve yüzüne söyleyemeyip de ciğerlerimi kemiren. bu seni her anışımda kalp atışlarımı arttıran. Bu midemdeki acayip ağrı. Bütün bunların toplamı küçücük bir cümle…

Niyedir bilmem. Yağmuru seviyorum. Sanki benim için birileri ağlıyor gibi geliyor. Sana olan duruşum belki hayatta ki en aykırı yaptığım şey. İçimde kıskançlık var. Baktığın herkesten ve her şeyden kıskanıyorum seni. Bi şeyler anlatırken sen, ben aslında o sinirli ve renksiz bakışların arasında duran ruhunu görmek için bakıyorum gözlerine. Ve gülümsediğinde yada güldüğünde sana en çok yakışanın bu olduğunu fark ediyorum. Sanırım mantığım çıktı aradan ve duygularım esir etti beni.

Ne olur, nasıl olur, bilmiyorum? Bildiğim artık iyi bir şeyler olmasını istediğim. Artık birisi tutsun istiyorum ellerimi. Tökezlediğimde biri sarılsın istiyorum artık ve bu biri sen ol istiyorum. Tüm insanları, ve dünyayı karşıma alırım yanımda olursan. Bi bakışın yeter belki tüm yaralarımı iyi etmeye. Bir sözün keser belki ansız ağrılarımı… belki beraber mutlu oluruz yada acılar ile beraber mücadele ederiz.

Acıya Şartsız Katlanmanın bi kısaltması var biliyormusun?
Acıya Şartsız Katlanmak = AŞK.
Sana olan his sanırım bu. Sevmiyorsan ne olur peki. Tabi ki üzülürüm. Günlerce kendimi bulamam belki. Belki bi köşede gözlerimde kaldıysa bir iki parça yaş dökerim. Ama bu sana olan sevgimi azaltmaz. Bilirsin ben zor vazgeçerim. Vazgeçsem bile unutamam. Unutsam bile bi bakmışsın ölmüşüm. İşte bu karamsar bir aşığın sevdasını itirafı.
Sen sevmesen ne olur ki seven boş bir ümidi kovalar her daim. Sevilen bunu bilmezde anlayamazda…
Bunu okuduktan sonra gözlerinin içinde bir tebessüm oluştuysa. Bu benlesin demektir. Anlarım bunu.ama tüm bunlar saçma geldiyse. Otur kendi haline ağla!! Çünkü az önce senin sevginle dolmuş bir yüreğin son çırpınışıydı karşındaki. Bilemezsin ki yaşamadan seni ne kadar sevmişti…
Sen demezmiydin bir faniye bağlamayacaksın kendini diyen. Bi boşluğa düşünce fark edeceksin belki bi zaman sonra. O zaman için ezilerek belki. Belki anlayacaksın.
Ben yine yazıyor olacağım. Bi hikaye belki senin ki, belki benimki. Beklide başkalarının yaşadığı ve bizim yaşayamadığımız. Sevdaları yazacağım…

Hiç yorum yok: